3 Aralık 2009 Perşembe

Zebercet’in hayatı günün birinde Ankara treniyle kasabaya gelen ve Otelde bir gece kalan bayanı tanımasıyla değişir.


Genelde Edebiyat ve Sinema arasında hep çok iyi bir ilişki olagelmiştir.Yedinci sanatın başlamasından günümüze gelene dek bu genelde böyle olmuştur.Sinema tarihinde kilometre taşı olmuş filmler böylelikle çıkmış denebilir.Bir kaç örnek mi The Godfather (Baba), One Flew Over The Cuckoo’s Nest (Guguk Kuşu)Fight Club(Döğüş Kulübü).Türk sinemasında da durum pek farklı değildir.Yine sayacak olursak ilk akla gelenlerden bazıları Hababam Sınıfı,Yılanı Öldürseler ve tabi ki Anayurt Oteli.Yusuf atılganın bu ölümsüz eseri edebi açıdan gerçekten çok güçlü ve Ömer Kavur gibi bir usta tarafından sinemaya uyarlanması çok başarılı.Zaten bu filme Türk sinemasında yapılmış en iyi 10 filmden birisi gözüyle bakılması hatta kimi eleştirmenlerce en iyi denilmesi boşuna değil.Filmimizin ana kahramanı Zebercet, ailesinden kalma eski bir konak olan Anayurt Otelini işletmektedir.Her ne kadar sıradan bir Anadolu kasabasında yaşıyor olsa da ortalama bir taşra bireyi olmadığı her halinden sezilmektedir.Zebercet’i izlerken şehir insanın o cendere içinde sıkılmış,bunalmış halini ve aynı zamanda taşra insanının hayatındaki sadeliği ve tekdüzeliği bir arada görebiliyoruz.Zebercet’in hayatı günün birinde Ankara treniyle kasabaya gelen ve Otelde bir gece kalan bayanı tanımasıyla değişir.Sanki bu onun hayatındaki kayıp parçadır.Hep bulmaya çalıştığı,olmasını beklediği.Hoş ne beklediğini kendisi de pek bilmez ve bundan emin değildir aslında.Zaten takıntılı ve saplantılı biri olan Zebercet için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.Bu gizemli bayan otelde belki sadece bir gece kalmıştır ama bu Zebercet’in hayatını kökten değiştirmeye yetmiştir.Otelden ayrılmasından sonra onu bir şekilde hayatının merkezine yerleştirir.Zaten toplumdan ve insanlardan kaçmaya meyilli asosyal diyebileceğimiz biri olan kahramanımızın hayatı bu olaydan sonra sanki bu duyguların bu kaçışların daha fazla yaşandığı bir hal almaya başlar.Filmde atmosfer kurulumu çok iyi,oyunculuk gayet başarılı özellikle Zebercet rolündeki Macit Koper’den eşsiz bir performans izliyoruz.Ayrıca filmi psikolojik olarak da oldukça başarılı buldum.Filmde en dikkat çekici ve bence biraz daha özenli ve dikkatli izlenmesi gereken iki kısımdan biri tavan arası sahnesi bir diğeri de filmin finali.Buralara dikkat diyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder