5 Ocak 2019 Cumartesi

Yeraltı

Dostoyevski'nin edebiyatla yaptığını sinema ile bir adım öteye geçerek ete, kemiğe bürüyen, dahası sizi de yer altına çeken müthiş bir film. Dikkat; ciddi anlamda düşünmeye, sorgulamaya, eleştirmeye sevk eder...


Şunu iyi bilin ki, gösteriş budalası insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden, hiç hoşlanmam, bu bir. Kibirden, kendini beğenmişlikten, bütün bu dağları ben yarattım havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim, bu iki. Yalakalardan, yalakalıktan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim, bu üç. Dördüncüsü, gerçeği, içtenliği, samimiyeti çok severim. Ve Dostoyevski'nin dediği gibi: gerçeğin, her şeyin üstünde, zavallı egolarımızın bile üstünde tutulmasını isterim. Arkadaşlığın karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm. Evet buna bayılırım. Arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez.