6 Ocak 2010 Çarşamba

Radyo tiyatrosu tadında bir film:Charade

Yolun yarısına gelen ya da merdiven dayayanlar iyi bilirler radyo tiyatrolarını.Hani televizyonların henüz pek yaygınlaşmadığı,radyoların evimizde muteber bir yerinin olduğu,bir sonraki bölümünü heyecan ve merakla beklediğimiz,başladığında cümbür cemaat başına geçip pür dikkat kesildiğimiz radyo tiyatroları.1963 yapımı, yönetmenliğini Stanley Donen’in yaptığı filmimiz gerçek anlamda bir radyo tiyatrosu zevki verdi bana.Filmimiz kendine mekan olarak Paris’i seçmiş.Bir defa bu bile başlı başına çok şey katmış filme.Tıpkı Paris’te Son Tango(Last Tango In Paris)Paris’te Bir Amerikalı(An American In Paris)Paris’i Son Gördüğümde(The Last Time I saw Paris)Serseri Aşıklar (A Bout De Souffle) gibi aklıma ilk gelen filmlere kucak açıp ev sahipliği yaptığı gibi filmimizi de güzelliklerinden mahrum bırakmamış bu güzel şehir. Reggie Lambert (Audrey Hepburn) eşinden boşanmak üzereyken eşi beklenmedik bir biçimde öldürülür.Reggie’nin kocası II.Dünya savaşında OSS’den ortaklarıyla beraber çalmış olduğu parayla birlikte tüm mal varlıklarını da öldürülmeden önce nakde çevirmiştir.Ne var ki bu para da kendisiyle beraber ortadan yok olur.Kısa bir süre sonra bu güzel dul bayan kendisini baş döndüren bir kovalamacanın tamda ortasında buverir.Aralarında Peter Jashua’nın (Cary Grant) da bulunduğu bir çok adam paranın Reggie’de olduğu düşüncesiyle onun peşine düşer.Filmde ciddi anlamda bir isim enflasyonu olduğundan isimleri tek tek belirtmeyi istemedim.Gözü iyice korkan Reggie soluğu Amerikan elçiliğinden bay Bartholomew’in yanında alır.Yaşadıkları ve bir anda kendini içerisinde buluverdiği olaylar hakkında gereken bilgileri bay Bartholomew’den alınca işin vahameti ve içerisinde bulunduğu tehlikenin büyüklüğü konusunda korkusu bir kat daha artar.Paranın izini süren bu adamlar bir süre sonra teker teker öldürülmeye başlarlar.
Etrafında olup bitenlerle zihni iyice karışan,kimin iyi kimin kötü olduğu konusunda karar vermekte zorlanan ve her yeni gelişme karşısında kime güveneceğini şaşıran Reggie bu süreçte Jashua’ya yavaştan aşık olur.Ne var ki hislerine karşılık bulduğu söylenemez.İkilinin arasında geçen diyaloglar oldukça eğlenceli ve esprili.Yaşananlara sebep paranın akıbeti gizemini korudukça filmdeki gerilim unsuru giderek tırmanıyor taa ki her şeyin belirginleşeceği ve izleyenleri sürprizlerin beklediği final bölümüne dek.Hitchcock filmlerini andıracak tarzda bir finale sahip filmimiz.Zaten Hitchcock hayranı her on kişiye yönetmeni gizlenerek bu film izletilse ve sonunda yönetmeni kimdir diye sorulsa eminim en az yarısı Hitchcock cevabını verecektir.Charade;barındırdığı gerilim unsurları,sonuna kadar olayların gizemini koruması,yaratıcı finali ve nüktedan karakterleriyle izleyene umduğunun fazlasını veriyor.Cary Grant,Audrey Hepburn ve Walter Matthau ‘yu da bir arada izleyebiliyor olmak cabası daha ne olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder